Nöro kodlama çalışmaları ile kas egzersiz çalışmalarının prensipleri benzeşim gösterir. Bir başka deyişle değişim kolaydır, ancak değişimin kalıcılığı emek ister. Özetle nöro-kodlama teknikleri ihtiyaca yönelik nokta atışları yapar ve hızlı cevaplar sunar. Ancak ruh halinin ve yetkinliklerin kalıcılığı ve gündelik hayata aktarımı ve alışkanlığa dönüşmesi bir disiplindir ve her disiplinin edinimi, refleksif hale dönüşmesi zaman alır. Bu nedenlerle, aslında birkaç çalışma sonrasında arzu edilen iyilik/performans/motivasyon halini deneyimlemek mümkündür. Ancak kalıcılık için, tekrar sıklığı azalan bir takvimle eğitime devam etmek sağlıklı olanıdır.

Benzer ve farklı yönleri vardır. Öncelikle yaş dağılımına ve ihtiyaca göre farklılıklar gösterir. Örneğin bir ergenin öncelikli ihtiyacı, kendini ve sosyal kimliklerini keşfetmek, haklarının ve sorumluluklarının bilincine varmaktır. Sorumluluklarının bilincine ulaştığında, hedeflerine ulaşmak için disiplin, kararlılık, zamanı ve hayatı yönetebilmek, hızlı öğrenmek, odağını arttırmak gibi yeteneklere de ihtiyaç duyduğu gerçeği ile yüzleşir. Zira kendisini uzun ve yeri geldiğinde meydan okuyacağı bir yaşam beklemektedir. Ergen, bir yetişkine kıyasla daha fazla başarı arayışındadır, bu nedenle çalışmalar ağırlıklı yetenek edinimi ile alakalıdır.

Oysa orta yaş grubundan bir danışan, mutluluk, huzur, hayattan yeniden keyif alabilmek, kendiyle ve diğerleriyle ilişkilerindeki doyumu arttırmak gibi başlıklarda arayışta olabilir. Bu durumda çalışmalar olumlu duyguları yeniden deneyimleme, stresli duygu ve düşünceleri azaltmak üzerinedir.

Yahut, iş hayatında başarıya ulaşmış bir kişi, yukarıda bahsedilen süreçlerin hemen hepsini başarıyla yönetmekteyken, farkında bile olmadığı bir sınırlayıcı inancı sebebiyle bir döngüye hapsolmuş olabilir. Bu durumda çalışmanın yönü bireyin değer ve inançları üzerinedir.

Aynı süreç bir sporcu için bambaşkadır. Yoğun stresi yönetmek ve motivasyonu kaybetmemek, en önemli koçluk başlığı haline dönüşebilir.

Bu nedenlerle performans koçluğu özünde, terzi işidir, bireye özgüdür. Ancak benzer ihtiyaç sahiplerinin katılım gerçekleştirdiği bir eğitim formatındaysa, grup çalışmaları da etkin çözümler sunar.

Beden ve zihin birbiri ile güçlü bir etkileşim halindedir. Örneğin bir danışan “Ben gerginim ve bir süredir hayattan keyif alamıyorum” dediğinde, sebebin kapsamı çok geniş bir spektrumdur. Psikolojik süreçler kadar, beslenme alışkanlıkları, fizyolojik süreçleri de analiz edilmelidir. Zira sadece demir eksikliği bile bu cümlenin karşılığı olabilir. Bu sebeplerle bir koç; zihin, beden hakkında tutkulu bir araştırmacı olmalı, gerektiğinde fikir sunmalıdır. Teşhis koyma konusunu ise ilgili konunun uzmanlarına sevk etmelidir.

Diğer yandan, koçlukta deneyim en önemli başlıktır. Geçmişte yapılan danışmanlıklar, hangi durumda hangi uygulamanın hangi tip bireyde etkin olduğunu bilmek, o koçun “knowhow”ıdır. Ancak deneyimler kadar, güncel bilimsel gelişimi de referans almak, kendini her gün geliştirmek de elzemdir. Bununla birlikte bir koç, danışanı ile ileri iletişim yetenekleri sergilemeli, bir yöntem eşliğinde uyguladığı koçluk süreçlerine de hakim olmalıdır. Ayrıca bir koçun hangi danışanın kişisel gelişim ihtiyacında, hangi danışanın terapi ihtiyacında olduğunu kavrayabilmesi, doğru uzmana yönlendirebilmek adına psikolojik formasyona da sahip olması sağlıklı ve etik olandır.

Koçluk süreçlerinin en başından itibaren hedef tanımlamak önemlidir. Zira amaç, bireyi talebi doğrultusunda mevcut durumundan arzuladığı noktaya ulaştırmak üzere yeterli donanıma ulaştırmak, süreçleri takip etmek ve düzenli geri bildirim almak ve vermektir.  Bu danışmanlık sürecinde, sürecin nasıl ilerleyeceğini anlatmak, ara hedefleri tanımlamak ve böylelikle karşılıklı güveni sağlamak esastır.

Performans koçluğu, yaşam koçluğunun bir yan branşı olarak tanımlanabilir. Yaşam koçluğunda öncelikli amaç genel iyilik ve sağlık halini koruyarak hedeflere ulaşmak iken, performans koçluğunda bu öncelik, belli bir hedefe ulaşırken stres ve zorlukları iyilik ve sağlıklı olma halini korumak koşuluyla başarıyı yönetebilmektir.

Psikoterapi, DSM5 kapsamında tanımlanmış zihinsel ve duygusal bozuklukları tedavi eden terapi yöntemlerine verilen genel addır. Pek çok ekolden uygulama (psikanaliz, davranışçı terapi, bilişsel davranışçı terapi, vb) çözüm yolu olarak kullanılabilir. Psikiyatristler ve ruh sağlığı uzmanlarınca uygulanır.

Performans koçluğunun kapsamı ise, terapi gerektirmeyen danışma durumları ile sınırlıdır. Kısaca, bireyin zihinsel ve duygusal durumunu daha etkin yönetmesi amacıyla aldığı bir zihinsel koçluk ve eğitim programıdır. Ana hedeflerden birincisi bilişsel yetenekleri(düşünme, karar verme, hızlı öğrenme, hafıza, problem çözme, yaratıcılık)  güncel bilimsel teknikler vasıtasıyla geliştirmektir. İkincisi, bireyin hedeflerine ulaşırken ihtiyacı olan; olumlu ruh hali, etkin iletişim, konsantrasyon, motivasyon, disiplin, zaman ve stres yönetimi gibi başlıklarda daha yetkin olmasını ve böylece daha doyumlu bir yaşam sürebilmesine katkı sağlamaktır.

Başlığınız koçluk olacaksa bile, psikiyatristinize/ klinik/uzman psikoloğunuzla çalışmayı seçmek, ya da onun yönlendirmeleri doğrultusunda eğitim ve/veya koçluk hizmeti almak mutlak önceliğiniz olmalıdır. Psikolojik danışma merkezlerinde psikolojik sağlık envanterleri/tarama/testler mevcuttur. Bu testleri doldurarak ve uzmanlarca yorumlanarak psikolojik durumunuz hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.